Savaşların kazanan ve kaybedenleri…

2020 itibariyle dünyanın askeri harcaması yaklaşık 2 trilyon USD olarak gerçekleşmiş. Bu rakam dünya Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYH) yaklaşık yüzde 2.4’ünü oluşturuyor…

Bir ülke için ulusal güvenlik oldukça önemli. Sekiz milyara ulaşan dünya nüfusunun mevcut koşullar altında barış içinde yaşaması mümkün görünmüyor. Askeri harcamalardan ve çatışmalardan nemalanan bir avuç kapitalistin lobiler aracılığıyla barışı tehdit ettiği bir gerçek. Lobilerin insanları ve ülkeleri birbiri ile çatıştırabilecek malzemeleri çok…

Açlık-yoksulluk, gelir dağılımdaki bozukluk, yüksek borçluluk, tarihsel ve sosyolojik etkenler, ırkçılık, ayrımcılık ve din temelli söylemler toplumların en hassas noktaları. Bunları daha da uzatmak mümkün…

Savaş tüccarları ve bunların lobileri gerek ülke içinde gerekse ülkeler arasındaki çelişkileri derinleştirmekle uğraşırken masum insanlar hayatlarını kaybediyor, insanlar göçe zorlanıyor ve köleleştiriliyor.

Bu zalimlikler yaşanırken her türlü medya aracılığıyla insanların algıları yönetiliyor. Hangi şirketlerin ürettiği silahların daha etkili olduğu ön plana çıkarılıyor ve bu şirketlerin ileride çok değer kazanacağı üzerinden hesaplar yapılıyor. Finansal piyasaların nasıl etkileneceği tartışılıyor…

Ülkeler Nüfus

(Bin)

Asker Sayısı

(Bin)

Askeri Harcamalar

(Milyar USD)

ABD 334,805 1.380 778.0
Çin 1,448,471 2.690 252.0
Hindistan 1,406,632 3.030 72.9
S. Arabistan 35,845 252 67.6
İngiltere 68,498 148 55.1
Almanya 83,884 181 50.0
Japonya 125,585 261 49.0
Rusya 145,806 1.450 48.0
G. Kore 51,330 608 45.7
Fransa 65,585 305 41.5
TÜRKİYE * 85.562 512 19.0

*Türkiye dünya askeri harcamalar sıralamasında 18.

Savaşta kim kazanacak?

Uzun süredir çeşitli provokasyonların yaşandığı Rusya-Ukrayna bölgesinde sıcak çatışmada kimin kazanacağına ilişkin bahisler medyada dolaşıyor: “Rusya kaybetti”, “Zelensky savaşın kahramanı oldu” vs…

Bunları aklı başında dediğimiz insanlar bunları ciddi ciddi tartışıyor…

Kaybedenler ülkelerin halkları, kazananlarsa savaştan nemalananlardır…

Bu savaş sadece Ukrayna-Rusya arasında yaşanmıyor. Dünyanın birçok bölgesinde kurtarıcı kisvesine bürünmüş kan tüccarları çatışmalar için zemin hazırlamaya devam ediyor. Savaştan sonra o ülkelerin yeniden yapılanmasında ve kaynakların dağılımında hangi ülke ve şirketlerin yer alacağının hesapları yapılıyor.

Medya aracılığı ile savaşan ülkelere taraftar toplama çalışmaları yapılıyor. Beyinler her gün yıkanıyor…

İnsanlar akıllarını başlarına almaz ise Ukrayna ve Rusya son olmayacak. Küresel tehdit daha fazla askeri harcamaya yol açacak. Açlık, yoksulluk ve gelir dağılımındaki adaletsizliğe çözüm yerine askeri harcamalar ön plana çıkacak. Bundan sonra savunmanın ne kadar önemli olduğu tekrarlanacak ve otoriter liderler daha fazla prim yapmaya başlayacak…

Son söz: Yurtta Barış Cihanda Barış…