Enflasyonun sorumlusu kim?

Son günlerde “üç harfliler” diye adlandırılan zincir marketlerle ilgili tartışmalar başladı. Neredeyse enflasyonun nedeni olarak bu market zincirleri gösterildi.

Bu zincirlere esnafı zayıflattığı, üreticinin elinden büyük miktarlarda alım yaptı gibi nedenlerle karşı olabilirsiniz veya genel olarak onaylamayabilirsiniz.

Bu konuyu uzun uzun ele alabiliriz. Ancak ben bu yazıda enflasyonun nedeninin bu marketlere bağlanması konusuna değinmek istiyorum.

Çok çabuk unutuyoruz:

  1. Uzun yıllar düşük tutulan kur sayesinde dışarıdan ucuzluk ithal ettik. Yerli üreticinin baskılanması ve hatta üretimi bırakması pahasına enflasyonu kontrol ettiğimizi zannettik. Şimdi işler değişti. Güvensizlik nedeniyle yabancı çıkışları ve yüksek riskimiz nedeniyle kısıtlı dış kaynak girişi Türk Parasının (TL) değer kaybetmesine neden oldu. Tablodan görülebileceği gibi son dört yılda kur yıllık ortalamada yaklaşık yüzde 23.3 artmış. İthalata bağımlı ekonomide bu maliyet artışı anlamına geliyor. Bir de dünyada artan emtia fiyatlarını eklediğimizde maliyet artışı yüksek düzeylere ulaşıyor. Tablo’da Üfe ile bunu gösterdik.
  2. Yine TL’nin değerlendiği dönemlerde bu zincir marketler hemen her gün gazete ilanlarıyla piyasaya fiyatlarını açıklıyorlardı. Örneğin, Pirinç 3 TL diye manşet atılıyordu. Böylece piyasaya fiyat “dikte” ediyorlar diğer perakendeciler de bu fiyatlarla rekabet etmeye çalışıyorlardı. İster kabul edelim isterse etmeyelim bu marketler “fiyat kontrollerinde” önemli roller oynadılar. Ancak şimdi maliyetten kaynaklanan fiyat artışları bu marketlere bu işlevlerini getirmeye izin vermiyor.

Küsen yerli üreticiyi “rekabetçi kur” ile tekrar üretime döndürmek çok zor. Tarımda çalışanların çoğu şehirlere taşındı…

Şimdi gelelim enflasyon konusundaki çelişkiye…

Tabloda beş tane şirketin Brüt Kar Marjlarını gösterdim. Örneğin, Kamu şirketi olan TEİAŞ 2020’de yüzde 43 kar marjı ile çalışırken; Özel kesime ait olan TÜPRAŞ yüzde 2, TOFAŞ yüzde 13, BİM ise yüzde 18 Brüt Kar ile çalışmış. T.TELOKOM kredi ödemeleri dikkate alındığında yüzde 40’ın üzerinde kar marjı gerçekleştirmiş. Bu şirket şimdilik özel kesime ait…

Tablo. Bazı Şirketlerin Brüt Kar Marjı, Enflasyon ve Kur Gelişmeleri

  2017 2018 2019 2020 Sahiplik
TEİAŞ 0.41 0.36 0.23 0.43 KAMU
TÜPRAŞ 0.11 0.10 0.05 0.02 ÖZEL
TOFAŞ 0.10 0.12 0.12 0.13 ÖZEL
T. TELEKOM 0.44 0.44 0.48 0.46 Geçici ÖZEL
BİM 0.17 0.17 0.17 0.18 ÖZEL
Tüfe (%) 11.92 20.30 11.84 14.60  
Üfe (%) 15.47 33.64 7.36 25.10  
Sepet Kur (%) 15.5 36.6 10.8 30.6  

Son dört yılda kur yıllık ortalamada yüzde 23; maliyet enflasyonu ortalama yüzde 20 artarken mal üreten şirketler yüzde 2 ve yüzde 13 karlılık ile çalışırken; kamu yüksek kar marjı elde etmiş. Zincir marketlerden biri olan BİM de maliyet enflasyonunun altında bir kar marjı yakalamış yani maliyet artışını tüketiciye yansıtmamaya çalışmış.

Enflasyon sorumlusunu ararken bir de bu açıdan bakın istedim…