Fed bilinen risklerin altını yeniden çizmiş…

Fed, finansal piyasalarda risk yaratabilecek kısa vadeli riskler olarak;

  • Aşılama ile mücadele edilmeye çalışılan salgının tekrar yaygınlaşması, buna bağlı olarak işyerlerinin yeniden kapanması ve onarılmaya çalışılan tedarik zincirlerinin tekrar kesintiye uğraması sonucu ekonomik toparlanmanın sekteye uğraması,
  • Yine ekonomik toparlanmayı etkileyebilecek ani faiz artışlarına işaret etti…

Dikkat edilirse Fed’in korkusu yakalanan ekonomik toparlamanın tersine dönmesi. Çünkü aşırı borçlu firma ve hane halkları zor durumda kalabilir. Özellikle gelişmiş ülkelerde GSYH’yı aşan oranlarda borçluluk oranları sitem için büyük bir yıkımla sonuçlanabilir. Yaşanabilecek iflaslar öncelikle yüksek kaldıraçlara sahip banka dışı finansal kurumları öncelikle etkilese de sermayeleri güçlü ve kaldıraç oranları finansal kurumlar da bu yıkımdan etkilenebilir.

FED parasal daralmanın tam eşiğine gelmiş olsa da özellikle faiz oranlarındaki keskin artışların büyük riskler yaratabileceğinin altını çiziyor. Faiz oranlarındaki artışın; ekonomik toparlanmayı durduracağı, hane halklarının konut talebinin daraltması nedeniyle konut fiyatlarının düşebileceği, finansal piyasalarda varlık fiyatlarını olumsuz etkileyebileceği ve aşırı borçlu firmaların faiz maliyetlerini yükseltebileceğini belirtiyor. Özellikle Çin emlak piyasasında yaşanabilecek konut krizinin finansal sistemi aşırı zorlayabileceği ve bunun ABD başta olmak üzere küresel etkisinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiliyor.

Avrupa’daki ekonomik toparlanmanın gecikmesinin de küresel kırılganlığı artıracağını belirten Fed raporunda bizim gibi gelişmekte olan ekonomileri de unutmamış…

Gelişmekte olan ülkelerdeki istikrarsız büyüme ve yüksek borç düzeylerinin risk oluşturduğuna dikkat çekilen raporda; “gelişmiş ekonomilerde tahvil getirilerindeki artış veya küresel risk algısındaki bozulma ile tetiklenen finansal koşullarda keskin bir sıkılaşmanın, gelişen ülkeler ve işletmeleri için borç ödeme maliyetlerini artırabileceği, sermaye çıkışlarını tetikleyebileceği” uyarısında bulunuyor.

Fed kimi uyarıyor?

1997 Asya Krizinden bu yana her dönemeçte çıkış reçetesini düşük faiz ve genişletici para politikalarında gören gelişmiş ülke Merkez Bankaları, borç düzeyinin yükselmesine göz yumarak, ekonomik toparlanmaya destek sağladıklarını açıkladılar. Finansal piyasalarda ve emlak piyasasında ortaya çıkan balonları kamuoyuna finansal istikrar olarak sundular.

Yaklaşık son 25 yılın kurtarıcısı rolüne soyunan, başta gelişmiş ülkelerin, Merkez Bankaları oluşan köpüğün altında kaldılar. Geniş kesimlerin borçlanmasına ve fakirleşmesine göz yumarak “varlıklıların varlıklarını daha da artırmaları” için çalıştılar.

Politikacılar da Merkez Bankalarını mucize yaratan kurumlar olarak kabul ettiler; artan borçluluk, gelir ve servet eşitsizliğine ses çıkarmadılar…

Şimdi Fed kimi uyarıyor sorusuna yanıt arayalım…

Öncelikle sanırım kendini uyarıyor: Faiz kararı verirken çok dikkatli olacağını söylüyor. Aslında mevcut uygulamalarının en iyi seçenek olduğunu belirtmiş oluyor. Enflasyon baskısı olmasaydı varlık alımların da devam ederdim demeye getiriyor…

İkincisi de piyasadaki varlıklıları uyarıyor: “Yukarıda belirtilen riskler var ona göre hareket edin. Yavaş yavaş risklerinizi azaltın. Bizde tahvil getirileri artacak ona göre hareket edin. Gelişmekte olan piyasalardaki risklerinizi de azaltın…” diyor.

Bu riskleri defalarca birçok kişi yazdı ve tartıştı. Bizim için bunlar çok da yabancı konular değil.

Sorun eylemsizlikte. Adeta bu risklerin gerçekleşmesini bekliyoruz.

Sürekli keyfi politika değişikleri ve bahaneler üreterek günü kurtarmaya devam ediyoruz.

Unutmayalım. Arda kalan derde kalır…

https://parakule.com/fed-bilinen-risklerin-altini-yeniden-cizmis-0911211115.html